Skip links

Mobil uygulama pazarlamasında doğru bilinen 3 yanlış

Mobil uygulaması dünyası her geçen gün büyüme gösterirken mobil cihazlar da firmaların hedef kitlelerine ulaşabilmesi için de önemli bir kanal haline geliyor. Ancak elbette bir mobil web sitesine ya da mobil uygulamaya sahip olmak, kullanıcılara erişmek için yeterli değil. Pazarlama çalışmalarına ağırlık vermek ise hem mobil kullanıcılarla buluşmayı hem de mobil platformun ömrünün uzun olmasını sağlıyor.

Özellikle işletmeler için günbegün vazgeçilmez bir hale gelen mobil uygulamaların pazarlama stratejisini kurgularken ortaya atılan fikirleri uygulamak yerine her işletme sahibinin kendi fikrine sahip olması önem taşıyor. Çünkü en güvenilir bilgi, doğru ve güvenilir kaynakların araştırılması yoluyla elde edilen bilgidir. Dolayısıyla etkili bir mobil uygulama pazarlama çalışması yürütebilmek doğru ile yanlışları net bir şekilde ayırt edebilmek gerekiyor

Peki doğru bir adım olduğu düşünülen fakat mobil uygulama pazarlamasını olumsuz yönde etkileyecek yanlış bilgiler neler?

1) Daima yeni kullanıcılar kazanmaya çalışmak

Mobil cihazlarına uygulama indirdikten sonra hiç kullanmadan kaldıranların yüzde 13 orana sahip. Ve indirdikten sonra 24 saat içinde sadece bir defa uygulamayı kullanıp silen kullanıcılar da yüzde 24’lük bir pay oluşturuyor. Tüm bunların ışığında, mobil uygulama yayına alındıktan sonra ilk önem verilmesi gereken noktalardan birinin elbette yeni kullanıcılar edinmek olduğu, fakat bunu tek önemli faktör olarak değerlendirmenin doğru olmadığı ortaya çıkacaktır.

Çünkü yeni kullanıcılar kazanmak kadar kazanılan kullanıcıların etkileşim kurmasını sağlamak  da hayati önem taşıyor. Bunun için de anlık bildirim gönderimi, kullanıcı deneyimini iyileştirme, uygulama güncellemeleri gibi noktalara odaklanmakta fayda var.

2) Anlık bildirim almak istemeyen kullanıcıları ikna etmeye çalışmamak

Son yapılan araştırmalar anlık bildirim gönderimini kapatan mobil kullanıcı oranının azımsanmayacak kadar fazla olduğunu gösteriyor. Bunda hiç şüphesiz ki kullanıcılara çok fazla sayıda bildirim göndererek rahatsızlık veren ve kullanıcının ilgi alanına girmeyen konularla ilgili bildirim gönderen mobil uygulama sahiplerinin rolü büyük.

Öte yandan doğru zamanda ve doğru yerde, en doğru mesajı anlık bildirim yoluyla ileterek mobil uygulama pazarlama çalışmalarının performansını 4 kata kadar artırabilmek mümkün. Bunun için de kullanıcı beklenti ve ihtiyaçlarına, uygulama kullanım tercihlerine göre özelleştirilmiş ve kullanıcıya bir değer sunan anlık bildirimler göndermek gerekiyor.

3) Farklı pazarlama kanallarını göz ardı etmek

İstatistiklere göre dijital dünyaya ayrılan sürenin yüzde 90’ı mobil uygulamalarda geçiriliyor. Oranın oldukça yüksek olması, mobilin uygulama pazarlaması adına kullanılabilecek tek ve en etkili kanal olduğu düşüncesinin zihinlere yerleşmesine ön ayak oluyor. Fakat ABD’de yapılan bir araştırmaya göre tüketiciler markaların hemen her kanalda aynı deneyimi yaşatabiliyor olmasını istiyorlar.

Bu da mobil uygulama sahibi işletmelerin uygulama pazarlamasında sosyal medya platformları, e-posta gönderimi ve belki de TV gibi geleneksel mecralardan da yararlanmasının önemine işaret ediyor. Diğer yandan mobil uygulama pazarlamasının başarısında uygulamanın kalitesi ve kullanıcı beklentilerini karşılayabilecek donanıma sahip olması da büyük rol oynuyor. Eğer siz de birkaç dakika içerisinde kullanıcıların beğenisine uygun bir mobil uygulamaya sahip olmak istiyorsanız zaman kaybetmeden MobiRoller hesabınızı oluşturabilirsiniz.

Leave a comment